01/12 Galatyalılara 1-3
[tr] Galatyalılara 1-3
1:1 İnsanlarca ya da insan aracılığıyla değil, İsa Mesih ve Onu ölümden dirilten Baba Tanrı aracılığıyla elçi atanan ben Pavlustan ve benimle birlikte olan bütün kardeşlerden Galatyadaki kiliselere selam!
3 Babamız Tanrıdan ve Rab İsa Mesihten sizlere lütuf ve esenlik olsun.
4 Mesih, Babamız Tanrının isteğine uyarak bizi şimdiki kötü çağdan kurtarmak için günahlarımıza karşılık kendini feda etti.
5 Tanrıya sonsuzlara dek yücelik olsun! Amin.
6 Sizi Mesihin lütfuyla çağıranı bırakıp değişik bir müjdeye böylesine çarçabuk dönmenize şaşıyorum.
7 Gerçekte başka bir müjde yoktur. Ancak aklınızı karıştırıp Mesihin Müjdesini çarpıtmak isteyenler vardır.
8 İster biz, ister gökten bir melek size bildirdiğimize ters düşen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona!
9 Daha önce söylediğimizi şimdi yine söylüyorum: Bir kimse size kabul ettiğinize ters düşen bir müjde bildirirse, ona lanet olsun!
10 Şimdi ben insanların onayını mı, Tanrının onayını mı arıyorum? Yoksa insanları mı hoşnut etmeye çalışıyorum? Eğer hâlâ insanları hoşnut etmek isteseydim, Mesihin kulu olmazdım.
11 Kardeşlerim, yaydığım Müjdenin insandan kaynaklanmadığını bilmenizi istiyorum.
12 Çünkü ben onu insandan almadım, kimseden de öğrenmedim. Bunu bana İsa Mesih vahiy yoluyla açıkladı.
13 Yahudi dinine bağlı olduğum zaman nasıl bir yaşam sürdüğümü duydunuz. Tanrının kilisesine alabildiğine zulmediyor, onu kırıp geçiriyordum.
14 Yahudi dininde yaşıtım olan soydaşlarımın birçoğundan daha ilerideydim, atalarımın geleneklerini savunmakta çok daha gayretliydim.
15 Ama beni daha annemin rahmindeyken seçip lütfuyla çağıran Tanrı, uluslara müjdelemem için Oğlunu bana göstermeye razı olunca hemen insanlara danışmadım;
17 Yeruşalime, benden önce elçi olanların yanına da gitmedim; Arabistana gittim, sonra yine Şama döndüm.
18 Bundan üç yıl sonra Kefasla tanışmak üzere Yeruşalime gittim, on beş gün onun yanında kaldım.
19 Öbür elçilerden hiçbirini görmedim, yalnız Rab İsanın kardeşi Yakupu gördüm.
20 Bakın, size yazdıklarımın yalan olmadığını Tanrının önünde belirtiyorum.
21 Sonra Suriye ve Kilikya bölgelerine gittim.
22 Yahudiyenin Mesihe ait kiliseleri beni şahsen tanımıyorlardı.
23 Yalnız, ‹‹Bir zamanlar bize zulmeden adam, önceleri yıkmaya çalıştığı imanı şimdi yayıyor›› dendiğini duymuşlardı.
24 Böylece benden ötürü Tanrı'yı yüceltiyorlardı.
2:1 On dört yıl aradan sonra Titusu da yanıma alıp Barnabayla birlikte yine Yeruşalime gittim.
2 Vahiy uyarınca gittim. Boş yere koşmayayım ya da koşmuş olmayayım diye, öteki uluslar arasında yaydığım Müjdeyi özel olarak ileri gelenlere sundum.
3 Benimle birlikte olan Titus bile Grek olmasına karşın sünnet edilmeye zorlanmadı.
4 Ne var ki, İsa Mesihte sahip olduğumuz özgürlüğü el altından öğrenmek ve böylece bizi köleleştirmek için gizlice aramıza sızan sahte kardeşler vardı.
5 Müjde gerçeği sürekli sizinle kalsın diye bir an bile onlara boyun eğip teslim olmadık.
6 Ama ileri gelenler -ne oldukları bence önemli değil, Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz- evet, bu ileri gelenler söylediklerime bir şey katmadılar.
7 Tam tersine, Müjdeyi sünnetlilere bildirme işi nasıl Petrusa verildiyse, sünnetsizlere bildirme işinin de bana verildiğini gördüler.
8 Çünkü sünnetlilere elçilik etmesi için Petrusta etkin olan Tanrı, öteki uluslara elçilik etmem için bende de etkin oldu.
9 Topluluğun direkleri sayılan Yakup, Kefas ve Yuhanna bana bağışlanan lütfu sezince paydaşlığımızın işareti olarak bana ve Barnabaya sağ ellerini uzattılar. Öteki uluslara bizlerin, Yahudilere kendilerinin gitmesini uygun gördüler.
10 Ancak yoksulları anımsamamızı istediler. Zaten ben de bunu yapmaya gayret ediyordum.
11 Ne var ki, Kefas Antakyaya geldiği zaman, suçlu olduğu için ona açıkça karşı geldim.
12 Çünkü Yakupun yanından bazı adamlar gelmeden önce Kefas öteki uluslardan olanlarla birlikte yemek yerdi. Ama o adamlar gelince sünnet yanlılarından korkarak sünnetsizlerden uzaklaştı, onlarla yemek yemez oldu.
13 Öbür Yahudiler de onun gibi ikiyüzlülük ettiler. Sonunda Barnaba bile onların ikiyüzlülüğüne kapıldı.
14 Müjde gerçeğine uygun davranmadıklarını görünce hepsinin önünde Kefasa şöyle dedim: ‹‹Yahudi olduğun halde Yahudi gibi değil, öteki uluslardan biri gibi yaşıyorsun, nasıl olur da ulusları Yahudi gibi yaşamaya zorlarsın?
15 Doğuştan Yahudi olan bizler öteki uluslardan olan ‹günahlılar› değiliz.
16 Yine de insanın Kutsal Yasanın gereklerini yaparak değil, İsa Mesihe iman ederek aklandığını biliyoruz. Bunun için biz de Yasanın gereklerini yaparak değil, Mesihe iman ederek aklanalım diye Mesih İsaya iman ettik. Çünkü hiç kimse Yasanın gereklerini yaparak aklanmaz.
17 Mesihte aklanmak isterken kendimiz günahlı çıkarsak, Mesih günahın yardakçısı mı olur? Kesinlikle hayır!
18 Yıktığımı yeniden kurarsam, yasayı çiğnediğimi kanıtlamış olurum.
19 Çünkü ben Tanrı için yaşamak üzere Yasa aracılığıyla Yasa karşısında öldüm.
20 Mesihle birlikte çarmıha gerildim. Artık ben yaşamıyorum, Mesih bende yaşıyor. Şimdi bedende sürdürdüğüm yaşamı, beni seven ve benim için kendini feda eden Tanrı Oğluna imanla sürdürüyorum.
21 Tanrı'nın lütfunu geçersiz saymış değilim. Çünkü aklanma Yasa aracılığıyla sağlanabilseydi, o zaman Mesih boş yere ölmüş olurdu.››
3:1 Ey akılsız Galatyalılar! Sizi kim büyüledi? İsa Mesih çarmıha gerilmiş olarak gözlerinizin önünde tasvir edilmedi mi?
2 Sizden yalnız şunu öğrenmek istiyorum: Kutsal Ruhu, Yasanın gereklerini yaparak mı, yoksa duyduklarınıza iman ederek mi aldınız?
3 Bu kadar akılsız mısınız? Ruhla başladıktan sonra şimdi insan çabasıyla mı bitirmeye çalışıyorsunuz?
4 Boş yere mi bu kadar acı çektiniz? Gerçekten boşuna mıydı?
5 Size Kutsal Ruhu veren ve aranızda mucizeler yaratan Tanrı, bunu Yasanın gereklerini yaptığınız için mi, yoksa duyduklarınıza iman ettiğiniz için mi yapıyor?
6 Örneğin, ‹‹İbrahim Tanrıya iman etti, böylece aklanmış sayıldı.››
7 Öyleyse şunu bilin ki, İbrahimin gerçek oğulları iman edenlerdir.
8 Kutsal Yazı, Tanrının öteki ulusları imanlarına göre aklayacağını önceden görerek İbrahime, ‹‹Bütün uluslar senin aracılığınla kutsanacak›› müjdesini önceden verdi.
9 Böylece iman edenler, iman etmiş olan İbrahimle birlikte kutsanırlar.
10 Yasanın gereklerini yapmış olmaya güvenenlerin hepsi lanet altındadır. Çünkü şöyle yazılmıştır: ‹‹Yasa Kitabında yazılı olan her şeyi sürekli yerine getirmeyen herkes lanetlidir.››
11 Tanrı katında hiç kimsenin Yasayla aklanmadığı açıktır. Çünkü ‹‹İmanla aklanan yaşayacaktır.››
12 Yasa imana dayalı değildir. Tersine, ‹‹Yasanın gereklerini yapan, onlar sayesinde yaşayacaktır.››
13 İbrahime sağlanan kutsama Mesih İsa aracılığıyla uluslara sağlansın ve bizler vaat edilen Ruhu imanla alalım diye, Mesih bizim için lanetlenerek bizi Yasanın lanetinden kurtardı. Çünkü, ‹‹Ağaç üzerine asılan herkes lanetlidir›› diye yazılmıştır.
15 Kardeşler, insan yaşamından bir örnek vereyim. İnsanlar arasında yapılmış bile olsa, onaylanmış bir antlaşmayı kimse geçersiz saymaz, ona bir şey eklemez.
16 Vaatler İbrahime ve soyundan olana verildi. Tanrı birçok kişiden söz ediyormuş gibi, ‹‹Ve soyundan olanlara›› demiyor; ‹‹Soyundan olana›› demekle tek bir kişiden, yani Mesihten söz ediyor.
17 Şunu demek istiyorum: Dört yüz otuz yıl sonra gelen Yasa, Tanrının önceden onayladığı antlaşmayı geçersiz kılmaz, vaadi ortadan kaldırmaz.
18 Çünkü miras Yasaya bağlıysa, artık vaade bağlı değildir. Ama Tanrı mirası İbrahime vaatle bağışlamıştır.
19 Öyleyse Yasanın amacı neydi? Yasa suçları ortaya çıkarmak için antlaşmaya eklendi. Vaadi alan ve İbrahimin soyundan olan Kişi gelene dek yürürlükte kalacaktı. Melekler yoluyla, bir aracı eliyle düzenlendi.
20 Aracı tek bir tarafa ait değildir; Tanrı ise birdir.
21 Öyleyse Kutsal Yasa Tanrının vaatlerine aykırı mıdır? Kesinlikle hayır! Çünkü yaşam sağlayabilen bir yasa verilseydi, elbette insanlar yasayla aklanırdı.
22 Oysa İsa Mesihe olan imana dayanan vaat iman edenlere verilsin diye, Kutsal Yazı bütün dünyayı günahın tutsağı ilan ediyor.
23 Bu iman gelmeden önce Yasa altında hapsedilmiştik, gelecek iman açıklanıncaya dek Yasanın tutuklusuyduk.
24 Yani imanla aklanalım diye Mesihin gelişine dek Yasa eğitmenimiz oldu.
25 Ama iman gelmiş olduğundan, artık Yasanın denetiminde değiliz.
26 Çünkü Mesih İsaya iman ettiğiniz için hepiniz Tanrının oğullarısınız.
27 Vaftizde Mesihle birleşenlerinizin hepsi Mesihi giyindi.
28 Artık ne Yahudi ne Grek, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsada birsiniz.
29 Eğer Mesih'e aitseniz, İbrahim'in soyundansınız, vaade göre de mirasçısınız.